27 Şubat 2011 Pazar

Libya'nın Türk'e sadakati

Osmanlı İmparatorluğunu en zor dönemlerinde yalnız bırakmayan Libya halkı, şimdilerde özgürlüğünü 42 yıldır gasbetmiş olan sözde liderine direnmeye çalışıyor.

Akıllı olduklarını düşünenlerin  yapıştırdığı 'deli' yaftasını iltifat kabul eden ve tüm dünyayı kandırdığını sanarak katliamlara imza atan lider görünümünden uzak gangster, sonunun geldiğini şimdiye kadar çaldığı paraların hesabından çok daha iyi biliyor.
Dünya devlerinin sözcüleri medya önünde Libya halkının yanında olduklarını  deklere ederken kendileri kapalı kapılar ardında Libya'nın enkazını paylaşmak için pazarlıklar yapıyor.

Bundan 90-100 yıl öncede benzer senaryolar oynamışlardı petrol cenneti ülkede. Osmanlı imparatorluğunun son döneminde Kuzey Afrika'ya üşüşen kan emiciler yürekli bölge halkının  direnişi karşisında akan kanlarını çaldıkları petrol ile durduramayacaklarını anlamıştı.
Emperyalist hırslarına ve dönemin sözde dizginlenemeyen savaş teknolojilerine İslam halifesinin tek sözü kafa tutmuştu. O dönem Libya'da direnişin sembolu olan Seyyid Ahmed Eş-Şerif tüm yakın çevresinin itirazlarina ve batının iğrenç rüşvetlerine rağmen''İslam Halifesinin emrini geri çeviremem diyerek'' Osmanlının cihad çağrısına cevap veren tek Arap liderdi.
İslam dünyasının en önemli yazarlarından Muhammed Esed ''Mekke'ye Giden Yol''isimli kitabında Seyyid Ahmed'in bu tutumunu Osmanlıya ve halifeye sadakatine bağlıyordu.

Şimdilerde tarih kitaplarımızda he ne kadar ismini görmesekde Libya ve çevresinde cihad ateşini yakan ve batıya kan kusturan Seyyid Ahmed, o dönem İstanbul'a davet edilmiş ve  kurtuluş savaşımız sırasındada Mustafa Kemal Atatürk ile birlikte Anadoluyu karış karış gezerek bugünlere ulaşmamızda büyük fayda sağlamıştı.
Anadolu halkının tıpkı Libya'da olduğu gibi örgütlenmesinde başı çekmişti. Libya'dan ayrılırkende yerine hepimizin ''Çöl Aslanı'' olarak bildiği Ömer Muhtar'ı atamıştı.

Bize ve tarihimize bu kadar sadık bir millet şimdilerde Batı'nın başlarına ördüğü dikdatöre karşı direniyor ve o dikdatörün paralı katilleri kendi halkını kana bulamaktan çekinmiyor.
O dönem ellerinde olan tüm imkanlar ile Osmanlıya ve islam davasına sadakatlerini yürekleri ile gösteren bu halka yardım edilmeli. Ve eli kanlı paralı katillerin ordaki bir avuç Türk insanına karşı tavrınıda Libya ve onun onurlu insanına mal etmemek gerekir.
Kendi insanımızı o kargaşa içerisinden başarı ile kaçırırken geride bıraktığımız milyonlarca Libyalıyıda unutmamaliyiz. Onlar bizi unutmamıştı.